Niğde Aladağlarda 3 Zirve: Emler(3723m), Karasay(3550m), Eznevit(3560m)

Nİğde aladağlar mİllİ Parkı:

Dağcıları mıknatıs gibi kendine çeken; Türkiye dağcılık turizminde uzun yıllar bir çok turisti ağırlayan, 61 yılda çoğu genç ve acemi dağcıların oluşturduğu 17 kişinin hayatlarını kaybetmesine yolaçan; http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/745705/Demirkazik_ta_kaybolan_dagcinin_cesedine_ulasildi.html  Niğde il sınırlarında olmasına karşın; Kayseri Erciyes dağı görüş mesafesinde, arkasında Adana Pozantıyı barındıran 550 km²'lik Toros sıradağları olarak anılan ALADAĞLAR Milli Parkı, dağcılık için ilk tecrübem olacaktı. Çünkü Dağcılık işi ile uğraşanlar sizlere sorarlar; en yüksek tırmandığın dağ kaç metre? Eğer bu benim eskiden olduğu gibi 2500 m altında ise; sizi dikkate almazlar. Aşağıda tırmandığım veya ziyaret ettiğim dağların listesini görebilirsiniz.

Coğrafi Bölgesi	Dağ	Rakım (metre)	il	Gidiş tarihi
İç Anadolu	Emler Zirve yakını	3700	Niğde	2017
İç Anadolu	Karasay zirvesi	3550	Niğde	2017
Partenkirchen, Almanya	Zugspitze	2962	Garmisch	1983
Marmara Bölgesi	Uludağ	2543	Bursa	2016
Ege Bölgesi	Murat dağı	2312	Kütahya	1999
Batı Karadeniz	Kartalkaya	2200	Bolu	2004
Güneydoğu Anadolu	Nemrut Dağı	2150	Adıyaman	1998
İç Anadolu	ışık Dağı	1998	Ankara	1989
Akdeniz	Babadağ	1969	Muğla	2017
Güneydoğu Anadolu	Karacadağ	1957	Şanlıurfa	1998
Batı Karadeniz	Ilgaz	1875	Kastamonu	1999
İç Anadolu	Hüseyin Gazi Dağı	1416	Ankara	1982

TÜRKİYE DE BULUNAN ZİRVELERİN LİSTESİ:

DÜNYADAKİ EN YÜKSEK ZİRVELER:

Listede görüldüğü gibi Türkiyenin 7. büyük zirvesinin sıradağlarına yolculuğumuz 15 Temmuz 2017 gece 00:00 da Ankara Armada önünden servis arabamıza binmemizle başladı.

 Daha önceki tüm outdoor gezilerimi yaptığım, kulüb üyesi olmaya adaylığımı açıkladığım DERETEPE Dağcılık Kulübünü seçmemdeki en önemli faktör; Daha önce bu tür gezilere giden ve diğer firmalar tarafından aldatılan ve  dolandırılan kişilerin Deretepe'de doğru bilgi ve maliyet esasına dayalı düzenlediği gezilere katılmaları. Tecrübesinden her zaman faydalandığımız Cemil TALU ve Murat ÇAĞLAYAN'nın omuz omuza götürdüğü Kulüp şu an Ankara ve çevresinde sizi bu tür aktiviteler yönünden memnun ayrılmanızı sağlayacak ender kulüplerden. Bilgi birikimleri, güvenliği ön planda tutmaları, arkadaşlık ortamında ve maliyet esası ile çalışmaları benim de ilk tercihim. Örneğin bu aşağıda sizinle paylaşacağım Gezideki; Tüm Taşıma hizmetleri (Crafter araç ile lüks servis-Dağ eteğine özel arazi aracı ile ulaşım ve Kamp malzemelerinin At ve katırlarla taşınması) , Kahvaltı, Akşam Yemeği, rehberlik hizmetleri 2 günlük gezi için 275 TL tuttu. Bunu tek tek hesapladığınızda gerçekten çok daha fazla çıkacaktı. Crafter gibi bir araçta 8 kişi yata yata gittik, istediğimiz zaman durduk, kalktık. Doğa gezilerinde; gezi sonrası dinlenme, çok önemli.

Neyse gelelim, Aladağlar Maceramıza: Daha önce hiç 2500 m üstü dağcılık tecrübesi olmayan 6 kişi ( Bendeniz, Cem İPEK, Murat YAĞMUR, Safinaz YAĞMUR çifti, Selim GÖKÇE ve Duygu Yılmaz GÖKÇE çifti) ile daha önce Medetsiz ( 3524 m ) tecrübesi olan Buğra TÜRK, En son 25 Km Erciyes Ultra Sky maraton madalyalı hocamız Murat ÇAĞLAYAN ile ekibimiz kuruldu. ALADAĞ Milli Park alanı, hocamız Murat ÇAĞLAYAN'nın yaşam alanı olmasına karşın biz yeni tanışacaktık kendileri ile.
Malzemelerimiz [Kamp Çantası en az 65L ve yürüyüşte kullanmak üzere küçük çanta, (termos ,suluk, sandviç,kuruyemiş, bisküvi vs. taşımak için) Çadır ,Mat, Güneş Gözlüğü-bandana-şapka/siperlikli şapka , Polyster Eldiven, Uyku Tulumu, Kask, Kamp Ocağı, Termos, Suluk, 4/2 yada 4/3 Tabanlı Bot(sert tabanlı bir ayakkabı) spor ayakkabı olmayacak, Baton, Dış Katman olarak Mont(gece soğuk olacaktı), Güneş Kremi ve Kafa feneri ] idi. Bu Malzemeleri 2 Çanta yaptık Kamp malzemeleri yaklaşık 15-20 Kg iken, Küçük çantamız 5 Kg'ı geçmiyordu.

15 Temmuz 00:00 da Armada AVM önünden hareketimiz başladı. 6 Dağcı adayı ve 2 Dağcı ile saat 05:45 sularında Niğdenin Çamardı ilçesine ulaştık. Güneşin yeni doğuyor olması bizi Aladağaların eşsiz manzarası ile tanıştırdı.

Sabahın ilk ışıkları Aladağa (kırmızı) neden aladağ denildiğini, neden kızılkayanın en yüksek zirvesine bu ismin verildiğini müjdeler gibiydi. Google Earth Koordinatları 37°49′22.63″K - 35°10′15.15″D olan Aladağ Milli Parkı 1995 yılında açılmış. Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun Türkiye’deki ilk dağ okulu ve dağ eğitim merkezi tesisi olan Niğde Mümtaz Çankaya Dağcılık Eğitim Merkezi ve Dağ Evi de Demirkazık köyünde bulunmaktadır.








En güzel gezi ve tırmanış ayları Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Bizimde temmuz ayında olmamızdan dolayı Hocamız bizi güneş ışımalarından dolayı uyarmıştı. Dağda yapılan etkinliklerde güneş yanığı riski yüksektir, çünkü yüksek rakımlı yerlerde güneş ışınlarını bloke eden atmosfer daha incedir. Bildiğiniz gibi yeryüzüne güneş ışınlarının sadece %66 sı ulaşıyor. diğer kısmı atmosfer yansıttığı için uzaya dağılıyor. UV-A, UV-B, UV-C ışınlarından en yakıcı ve zararlı olanı olan UV-C ozon tabakası sayesinde dünyamıza gelmiyor. Tabi delik yoksa ya varsa ???

 Cumartesi sabahı 06:00 gibi  Çukurbağ Köyüne ulaştık. köy kahvaltısı yapmak için hazırlıklar yapılmıştı bile. Güzel bir kahvaltı yaptık. Ahmet ÜÇER (0536 712 07 28) bizim Çukurbağ köyünden gelincik kayalarına gitmemiz için lojistik desteği sağlayan yıllardır bu işten ekmeğini sağlayan dürüst bir arkadaş.

 Arazi aracı Nissan Country ile bizi malzemelerimizi, Aladağ Eteklerindeki yürüyüşümüzün başlayacağı Gelincik kayasına kadar getirdi.

burasına Gelincik kayası denmesinin sebebi asağıdaki fotoğrafta saklı.

 

8 Çılgın Dağcının uzun zaman unutamayacağı yürüyüş parkuru saat 09:15 de Gelincik kayalarından başladı.

Gördüğümüz bitki örtüsü o kadar farklıydı ki şaşırıyorduk. taşların arasından fışkıran çiçekler inanılmazdı. Kuraklığa kafa tutmaları, inatla güzel görüntüleri etkileyiciydi.

 

 

 

Yürüyüşümüz 1900 rakımdan başladı. yavaş yavaş tırmanmaya başladık. Kamp malzemelerimizin olduğu büyük sırt çantalarımız atlar sayesinde kamp yapacağımız Çelik Buyduran'a gideceğinden sözde biz turistik seyahat edenler gibi rahat bir tırmanış yapacaktık. Sırt çantamızda sadece su ve yiyecek olduğundan sırt çantamız 5 kg'ı geçmiyordu. 1900 m de 3300 m deki kamp yerimiz Çelik Buydurana doğru yola çıktık çıktıkta bu aradaki 1400m lik fark bize nasıl bir etki yapacaktı. 

İlk olarak Kapı denilen dik bir bölgeden geçmek zorunda kaldık. Bu kapı denilen yer Karayalak vadisinin ilk zorlu yeri. Hemen üzerinde yuvaları olan yarasa kırlangıç karışımı kuşlar ve doyumsuz bir manzarası olan taş dinlenme yeri ile bizi mola ve yemek için çağırıyordu.

Niğde yi, Çamardını, izleyerek dinlenen doğa yürüyüşcüleri 11:10 gibi bu kaya dibine ulaştılar. 2 saat de daha kapıda olmamız hocamızı kızdırdı. Gerçekten de Aladağ ultra sky yarışlarında 2 saat 54 dakikada dağ evinden Çelik buyduran'a ulaşan Murat Çağlayan için bu yavaş bir yürüyüştü.  Bizim sayımız fazla olduğundan belki sesini çıkarmamıştır. 

ilerlerken; Dağcılık federasyonunun düzenlediği 15 temmuz etkinliklerinden dönen kafile ile sohbet ettik. 

Telefon GPS' imden 

Karayalak Vadisinden yavaş yavaş yukarı çıkarak mola taşını geçince arkamızda bıraktığımız manzara buydu. Yorgunluk, zihinsel bıkkınlık top yaptığında Çelik buyduran suyunun  taşların altından çıkardığı şırıltıları duyduk. Demekki yukardan su taşların altından Karayalak vadisinden aşağı doğru iniyordu. Birden kaynak suyu gördüğümüzde tüm yorgunluk bitmiş, Murat YAĞMUR sularını doldururken bağırıyordu. "Buzz gibii..." Kafileden ayrı solo tırmanışını atların hemen 1 saat sonrasında yapan Can İPEK ise çoktan kamp alanında çadırını kurmuş, bizi bekliyordu. 

Çelik Buyduran Pınarı

Kamp Alanımız yaklaşık 3350 m. Taşların altında pınar geçtiğini şırıltılardan anlıyoruz.

Çelik Buyduran kamp alanı. Resmin hemen solundan kaynak su akıyor. Resmin Sağında ise Buğra TÜRK size Clark bakış atarken.

Kamp çadırlarını kurar kurmaz; Murat Çağlayan hocanın sesi duyuldu. "10 dakikaya Emler için yola çıkıyoruz . Hazırlanın!" Hocam acıktık dedik ekmek verdi. Susadık desek su yanımızda. E Burçinim senin neyine aynı gün 1900m den 3700m ye tırmanmak. zihinsel ve mantıken bitiremediğim bu ikilemi ayaklarıma ve zihnime anlatmaya çalışırken kendimi Emler 3700 m de bulmuştum. 

Yüzümde Ultraviyole B yanıkları ile bitmişlik bir arada idi. Can İPEK ise gözlerinde ki yanmadan dertliydi. Kanka mı alarak, 3700 metreden kamp alanına ulaştığımızda ; Murat Safinaz YAĞMUR çifti çoktan sıcak çay yapmış içmeye başlamışlardı. İkram ettikleri çayı yudumlarken bir gözüm çadırda idi. Çok yorulmuştuk hemen uyumak istiyorduk. 

Murat YAĞMUR, Safinaz YAĞMUR

Çok sürmeden hemen uykuya daldım. Uyandığımda saat 23:00 gibi idi. Dağcıların kullandığı şifre ile " Çiçek toplamaya gittim." Bildiğimiz tuvalet işlemi. Döndüğümde gökyüzündeki yıldızlara hiç bu kadar yakın uyumadığımı farkettim. O kadar net ve çoktular ki sanki marsta olduğumuzu düşündüm. Çadırıma gidip tekrar uykuya daldığımda o ana kadar hiç farketmediğim bir acizlikle baş başaydım...

Evet  çadır kurmuştuk. Evet 8-10 çadır yan yana idik, ama Doğal ortam biz insanların değil, Dağda yaşayan canlıların yuvasıydı. Biz misafir idik. Bunu çadırımın yanına havlayarak gelen köpek veya başka bir canlının halen daha ne olduğunu bilmiyorum. Sesleri ve boğuşmalarından sonra sıcak bir şekilde hissettim. "İyi ki az önce çiçek toplamışım" dedim içimden. Yoksa çadırın içi çiçek dolacaktı. Gündüz bizimle birlikte Emler zirveye kadar gelen evcil beyaz Aksaray malaklı kırması köpek, bir canlı ile boğuşuyordu dışar da, ama benim ona yardım edecek cesaretim yoktu. "Hoşt ve kışt "gibi cılız serzelenişlerim ile tekrar uykuya daldım. 

Sabah uyandığımızda saat 06:10 du. Buğra TÜRK uyku tulumunun son performansını kullanarak ısınmaya çalışırken. Selim - Duygu GÖKÇE çiftinin üşüdükleri her hallerinde belli oluyordu. Buğra'dan çadır içi sıcaklığın 7°C olduğunu duyunca dışarısının en iyi ihtimalle 4°C olduğunu düşündüm. Temmuz ortasında güzel bir sıcaklık :) 

Duygu ve Selim çiftinin bir de mat eksiğini duyunca; uykusuz, soğuk ve yorgun tüm zirvelere en önde gitmeleri, onlara karşı duyduğum saygımı bir kat daha artırdı. Çelik Buyduran gerçekten adamı Çelik mi yapıyordu ne?

Güzel ortak bir kahvaltı ardından ( yumurtalı) sıradaki zirveler olan Karasay ve Eznevit için yola koyulduk. Dün 3350 m de uyuduğumuzdan artık ortama alışmıştık. Çok sürmeden 2 saat sonra Karasay zirvedeydik. 

Karasay Zirve 3550 m 

Karasay zirveden Kaldı'ya yani Adana pozantı yönüne baktığınızda harika bir manzara size buraya neden geldiğinizi hissettiriyor. Doğa acımasız olduğu kadar, güzelliklerini cömertçe sergilemesini de biliyor. Bu aşk beni Eznevit zirve yapmaktan alıkoydu. 

Karasayda arkadaşlarımın Eznevitden dönüşünü bekledim. Yaklaşık 45 dakika sonra yanımdaydılar. 

Karasaydan Kızılkaya yani Aladağların en yüksek zirvesi 3767 m o kadar sakin görünüyordu ki . Kimse Türkiyenin 7. en yüksek zirvesi olduğunu anlayamazdı. Murat Çağlayan hoca normal zorlukta çıkılabildiğini ancak inerken teknik ekipman ve kaya teknik dersi almamız gerektiğini iletince. Bizimde hevesimiz kursağımızda kaldı.

Kayalarda görülenler de kar değil. Buzul. yani krampon ve kazman olmadan tırmanman zor. Can İPEK bize yolda kaybolmayalım diye Hansel ve Gretel deki gibi iz bırakmasa zaten yolu bulamazdık. :)

Dağlar ben geldim....

GPS ve telsiz tüm dağcıların yanında bulunması gereken zaruri ihtiyaçlar. Resimde görüldüğü gibi Karasay 3553m olarak ölçüldü . Karşıdaki Emler zirvesi 3726 m idi. 

Ekip Karasaydan Eznevite doğru giderken.

Kızım Nilin adını dağlara yazmadan inermiyim? 

Karasaydan Emler , Kızılkaya ve Kaldı ya bakarken...

ARTIK DÖNÜYORUZ.

Eznevitin yandan Karayalak vadisinden görünüşü.

Atlar Kampı topladı. Çelik Buyduran kamp alanından ayrılma vakti.

Kapi, Kapi Dağkapi

Buğra TÜRK Niğdeyi izlerken.

Yeşili gördük. Ama ayaklar hala çok yorgun.

Canlılar su içsinler. Su tertemiz.Dönmez Çeşmesi.

Gelincik bizi yine karşıladı. Demek ki Gelincik tepesine geldik.

Gelincik Tepesi

Yukardaki iki fotoda fark ve benzerliklere baktığınızda beni bulursunuz. Soruyorlar üzerinde 1 kg tozun toprağın içinde nedir bu aşk. Bende cevaplıyorum; "Bu heyecan ve macera şehirlerde yok. " Kimse üzerine bu tozu yemek istemez, ama amaçlara ulaşmak için bazen fedakarlık yapmak gerek. Araçları biraz konforlu da yapabiliriz ama o zaman maceranın tadı kalmaz.

Yukardaki izohips (Eşyükselti) haritada sizin için yararlı olabilir.

Yukardaki Fotolarda telefon numarasını verdiğim Ahmet ÜÇER in pansiyonun görüntülerini bulabilirsiniz. Çukurbağ köyünde temiz ve dinlendiren bir ortam. 

DERETEPE Dağcılık kulübü ile ilgili her türlü sorularınız için 0537 461 83 71 Murat ÇAĞLAYAN'ı arayabilirsiniz.